Sırrı Sakık’tan Süleyman Soylu’ya Meclis’te tepki: Haddini bil

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık, Meclis Genel Kurulu’nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’nin maddelerine ilişkin konuşurken eski İçişleri Bakanı ve AK Parti Milletvekili Süleyman Soylu ile tartıştı.

DEM Parti Grubu adına söz alan Sakık, zor bir iklimden geçtiklerini ancak Meclis’in bu zor iklimlerde de konuşması ve çözüm bulması gereken bir merci olduğunu ifade etti. 40 yıldan fazladır devam eden çatışmalı bir sürecin olduğuna dikkat çeken Sakık, “Biz bu acıyı hep yüreğimizde hissediyoruz. Son iki gündür bu kürsüde böylesi çok ilginç sözler, tehditler, hamaset, ne derseniz hepsi var. Bunların hiçbirinin bir çözüm olmadığını biliyoruz” dedi.

‘SAVAŞ, SAVAŞMAYANA GÜZELDİR’

Çözüm yerinin Meclis olduğunu ancak sürekli tezkerelere onay verildiğini belirten Sakık, “Sürekli Anadolu’nun yoksul çocuklarını ölüme gönderen ve sokakları tetikleyen söylemler ve konuşmalara hep birlikte tanıklık ediyoruz. İki gündür sosyal medyada olup bitenleri görüyoruz. Yani sokakları bu şekilde eğer örgütlerseniz sokaklar da bunları söylüyor. Bu eser de bu parlamentodaki hamaset dilinin bir ürünüdür” diye konuştu.

Sakık, Ankaralı teğmen Alperen Emir’in hayatını kaybetmeden bir hafta önce sosyal medyada yaptığı paylaşımı da Meclis kürsüsünde okuyarak, “Ne diyor biliyor musunuz, sizlere sesleniyor, diyor ki: ‘Savaş, savaşmayana güzeldir’ Asıl burada sizleri kastediyor, sizleri; bu savaşta yaşamını yitiren birisi” dedi.

‘KIRK YILLIK SÜRE İÇERİSİNDE BİR TEK MİLLETVEKİLİNİN ÇOCUKLARI VE YAKINLARI ÖLMÜŞ MÜ?’

Sakık sözlerini şöyle sürdürdü:

“Size sesleniyor, diyor ki: ‘Biz, yoksul Anadolu çocukları gidiyoruz, ölüyoruz’ Siz, ey Parlamento, bana gösterin, geçmişten bugüne kadar, kırk yıllık süre içerisinde bir tek milletvekilinin çocukları ve yakınları ölmüş mü? Asla ölmüyor ama savaşın faturasını yoksul Anadolu çocukları ödüyor. Böylesi bir keyfiyet de yok. Çıkıp burada sürekli ‘vatan, millet’ diyorlar ve sokakları tetikliyorlar. Buna hiçbirinizin, hiçbirimizin hakkının olmadığını söylüyorum.”

Konuşması sırasında AK Parti sıralarından gelen tepkilere Sakık, “Bu topraklarda barışın hayat bulmasını inşa olmasını istiyorum. Ben yürekten sizi göreve davet ediyorum” yanıtını verdi.

Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Ya, ne göreve davet ediyorsun? Savaş devletler arasında olur” sözlerine de yanıt veren Sakık, “Bağırma haddini bil! İnsanlar konuşuyor, sen orada hamaset yapıyorsun. Terbiyesiz adam! Bunu zaten tanırız, biliriz; tükenmiş, bizim üzerimizden var olmaya çalışıyor” dedi.

Tartışma sonrası birleşime 20 dakika ara verildi.

Sakık ve Soylu arasında şu tartışma yaşandı:

Sırrı Sakık: Bugün bu Parlamentoyu, hepinizi, 600 milletvekilini, bütün siyasi parti liderlerini göreve davet ediyoruz. Böylesi günlerde çıkıpf sokakları tetiklemek yerine çözümü ortaya koyma… Ya, orada, eksilerde, bir metre karın içinde o askerler niye orada? Yok mu, oturup konuşamayız mı? Oturup çözemeyiz mi? (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Lütfen laf atmayınız. Ben yürekten sizleri göreve davet ediyorum. Ben bu topraklarda barışın inşa olmasını hayat bulmasını istiyorum.

Süleyman Soylu: Ya, ne göreve davet ediyorsun?

Sırrı Sakık: Bırak, orada sabahtan beri…

Süleyman Soylu: Savaş devletler arasında olur.

Sırrı Sakık: Bak, bağırma, bağırma, bağırma, haddini bil! Haddini bil! Terbiyesiz adam! Terbiyesiz adam!

Süleyman Soylu: Hadi oradan! Hadi oradan!

Sırrı Sakık: Sabahtan beri insanlar konuşuyor, sen orada hamaset yapıyorsun. Terbiyesiz adam!

Başkan: Sayın Sakık, kaba bir dille konuşmayın, siz yaralayıcı bir dil kullanıyorsunuz, yapmayın.

Sırrı Sakık: Kendisi laf atıyor, ona söyleyeceksin. Alışmışsın değil mi, alışmışsın?

Başkan: Sayın Sakık, Genel Kural’a hitap edin.

Sırrı Sakık: Ben Genel Kural’a hitap ediyorum, kendi sabahtan… Bu Parlamentoda bir yaylacılar var, otururlar oraya, etraflarına toplarlar milletvekillerin ve sonrası hamaset yapalar. İşte, asıl Türkiye’nin bundan… Bakın, ben Erdoğan’ı, ben Bahçeli’yi göreve davet ediyorum.

Süleyman Soylu: Kimseyi göreve davet etme, sen PKK’ya laf söyle. Senin kim olduğunu biliyorum.

Sırrı Sakık: Bana parmak sallama.

Süleyman Soylu: Hadi oradan!

Sırrı Sakık: Haddini bil! Sen haddini bileceksin.

Meral Danış Beştaş: Sırrı Bey, lütfen konuşmanıza döner misiniz?

Süleyman Soylu: Sen haddini bil!

Sırrı Sakık: Sen haddini bileceksin, terbiyesiz adam.

Başkan: Sayın Sakık… Sayın Soylu..

Sırrı Sakık: Başka hiçbir şey bildiğin yok. Bu sokakları, şu masayı tetiklemekten başka hiçbir şey bilmiyorsun. Terbiyesiz adam!

Süleyman Soylu: Hikaye anlatma.

Sırrı Sakık: Şimdi, son sözümdür arkadaşlar, bunu zaten tanırız, biliriz; tükenmiş, bizim üzerimizden var olmaya çalışıyor. Ben, buradan, bakın, 2012 yılında evladımı kaybettim. Sayın Cumhurbaşkanı o dönem Başbakandı, yurt dışındaydı, beni aradı; taziyelerini bildirdi, kendisine şunu söyledim: “Ben, acılardan süzülerek geldim, evlat acısının ne olduğunu biliyorum. Sizden tek bir ricam var, bu topraklarda barışı sağlayın. Gelin, bu toprakların azizi olun” dedim. Bugün de bunu yeniden seslendiriyorum: Bu toprakların, bu tür, sadece şiddet üzerinden prim yapanlara değil… Gerçekten vicdan sahibi olanların sesi dinlenmelidir. Ve bunlarla birlikte, biz, hayatı gelin, birlikte inşa edelim. Gelin, bu topraklarda kanı ve şiddeti birlikte durduralım. Biz, gerçekten bu konuda samimiyiz. Samimiyetimizle ilgili ne istiyorsanız hodri meydan, gelin… Sürekli kavga ve şiddeti değil, müzakereyi masaya yatıralım diyor hepinize saygılar sunuyorum.

Başkan: Sayın Sakık, teşekkür ediyorum. Birleşime yirmi dakika ara veriyorum. (HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir